Bugün İslam Âleminin çektiği sıkıntılar, yaşadığı buhranlar ve gördüğü zulümlerin temel sebebi İttihad-ı İslam üzere olmayışımız ve neticede ortaya çıkan güçsüzlüğümüzdür. İslam ülkelerinin ittihadı için ise önce ülke içinde bulunan İslami cemaatlerin, grupların, mezheplerin ve cemiyetlerin ümmetçilik şuuru içerisinde bulunması, ortak paydalarda buluşabilmek için cemaatçilik değil ümmetçilik davranışını sergilemesi elzemdir.
Bu ortak paydaların biri de Helal tüketim ihtiyacını karşılamak üzere yapılan Helal Sertifikalama çalışmalarıdır.
Helal tüketim; hiçbir cemaate, mezhebe veya örgüte münhasır olmayıp tamamen ümmetin bir farizasıdır. Bu nedenle bu çalışmalar asla tek bir cemaate hasredilemez. Bu çalışmayı yapan kurum ehl-i sünnet çizgisinde olmak şartıyla bütün; dernek, cemaat, örgüt, mezhep ve sivil topluma açık olmalı ve bunlardan birer temsilci bulundurma zorunluluğunu hissetmeli ve bu davranışı göstermelik değil samimi olarak ortaya koyabilmelidir: GİMDES gibi…
Fakat son zamanlarda değişik gruplar ve cemiyetler birtakım siyasi ve ticari kaygılarla farklı Helal Sertifikalama(!) kurumlarını kurmuşlar ve kendi tekelinde bulundurmaktadırlar. Hatta bazı büyük üretici firmalarla bile şaibeye sebep olabilecek ticari ilişki içerisine girebilme hatalarını göstermektedirler. GİMDES gibi kapılarını ümmete açmış ve ümmetin birçok temsilcisini içinde barındıran bir kurum varken, bu kuruma destek olup, tek bir çizgi üstünde ittifak edip Dünyaya örnek teşkil etmek varken bu ihtilafların sebebi ne?
İslam düşmanlarının böl-parçala-yut taktiğini hala idrak edemedik mi? Hala derin gaflet uykusundan uyanamadık mı? Yoksa başka tezgâhlara maşalık mı yapıyoruz? Siz siz olun idrak yolları enfeksiyonuna kapılıp öz GİMDES, hakiki GİMDES, ben senden daha çok GİMDES’leri değil, ümmetçi anlayışa sahip ve İttihad-ı İslam’ın küçük bir cüz’ünü gösteren gerçek GİMDES’i takip ediniz. Vesselam…
Kaynak: http://www.gazetevahdet.com/muslumanlarin-100-yillik-kanayan-yarasi-6387h.htm